Safranbolu Amasra

Anasayfa > Turlar > Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra
Safranbolu Amasra

Safranbolu Amasra

Hareket Saatleri

Anıt(devlet tiyatrosu önü)>23.00

Kule (özkaymak otel önü)>23.15

Otogar (istikbal reklam panosu önü)>23.30

Bosna (Migros önü)>23.45

 

Gezilecek Yerler

 

    Amasra;

·       Kuş Kayası Anıtı

·       Barış Akarsu Heykeli

·       Amasra Kalesi

·       Kemere köprüsü

·       Direkli Kaya

·       Boztepe

·       Ağlayan ağaç

·       Tavşan adası

·       Fatih camii

·       Şapel

·       Çekiciler çarşısı

                Safranbolu;

·       Kazdağlıoğlu meydanı

·       Hıdırlık tepesi

·       Cinci hoca hanı

·       Kaymakamlar konağı

·       Köprülü Mehmet paşa camii

·       Arastalar Çarşısı

·       İzzet paşa camii

·       Tarihi Safranbolu Çarşısı

·       Demirciler ve Bakırcılar Çarşısı

·       Güneş Saati

·       Kent Tarihi Müzesi

·       Tarihi Saat Kulesi

·       Anadolu saat kuleleri minyatürleri

 

 

 

Tur Programı

Belirlenen duraklardan misafirlerimizi aldıktan sonra Amasra için yola çıkıyoruz. Sabah erken saatlerde kahvaltımızı aldıktan sonra turumuzun ilk etabı olan Amasra bölgesini geziyoruz.

Amasra’ya ilk vardığımızda öncelikle yol üzerinde bulunan Roma Dönemine ait ve ülkemizde tek yol anıtı olma özelliğine sahip “Kuş Kayası” yol anıtını ziyaret ediyoruz. Daha sonra Amasra merkez gezmek için yola devam ediyoruz. İlk durağımız Barış Akarsu Heykeli, onun anısını yaşatmak ve hayranlarının sevgisini göstermek amacıyla, doğup büyüdüğü yer olan Amasra'da yer alır. Heykel, Barış Akarsu'nun gitarıyla birlikte tasvir edildiği bir figürdür ve Amasra'nın merkezinde, hem yerliler hem de turistler tarafından ziyaret edilen bir noktadadır. Fatih Sultan Mehmet, Amasra’yı fethettikten sonra buraya hayran kalmış ve “Lala Lala! Çeşm-i Cihan dünyanın gözü (en güzel yeri) bu mu ola? diye sormuştur, ve bu söz zamanla Amasra’nın tarihini ve doğal güzelliklerini övmek için kullanılan bir deyim haline gelmiştir. Türkiye’nin ilk turizm kasabası olan Amasra, 1940 yılından bu yana turistler için bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor.

Sonra ki durağımız Kemere Köprüsü Roma döneminde yuvarlak kemerli ve tek gözlü taş kemer şeklinde inşa edilen Tarihi Kemere Köprüsü Boztepe adası ile Amasra’yı birbirine bağlamaktadır. Bizanslılar döneminde 8.ve 9.Yüzyıllarda onarım gören köprünün genişliği 5.89 metre, boyu ise 26.69 metredir. Sonra ki durağımız Amasra da bulunan Ağlayan Ağaç, bir Selvi ağacıdır ve yaklaşık olarak 500 yaşlarındadır. Yıl boyunca denizden ve havadan aldığı nemi saklayarak, bahar aylarında damla damla akıtmaktadır. Bu akıtma durumu ağlıyormuş gibi bir izlenim yarattığı için ismi buradan gelmektedir. Şimdi ki durağımız Direkli Kaya 7 metre uzunluğunda olup; buradan denizle bağlantılı bir havuz ve kayaya oyulmuş basamaklar ile mermerden bir iskele görülmektedir. Direkli Kaya denizi aydınlatmak ve gözetlemek için Cenevizliler tarafından inşa edildiği bilinmektedir.

 Tavşan Adası, Amasra'nın en yakınında bulunan ve kara ile bağlantısı olmayan adasıdır. İçerisinde Cenevizliler'den kalma Bizans Kilisesi ve Manastır gibi tarihi kalıntılar bulunur. İsmini adada yaşamakta olan tavşanlardan alır. Tavşan Adası'nın doğu ucunda bir kaya kavuğu bulunur. Bu kaya kavuğunun da ilginç bir hikâyesi olduğu söylenir; çok eski zamanlarda, çeşitli hastalıkları olanlar, sandal ve motorlarla o kaya kavuğunun aralığından geçirilerek iyileşecekleri umut edilirmiş. Ayrıca adanın kuzey tarafında 70 metre uzunluğunda bir mağara bulunur. Daha sonra Bizans yapımı olan Fatih Camiyi ziyaret ediyoruz.

Fatih Cami, 9. yüzyılda Amasra Kalesi içinde bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiştir. Amasra'nın 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilmiştir. Döneminin tüm mimari karakteristiğini yansıtan yapı, 1887 yılında onarım görmüştür. Diğer camilerde rastlanmayan "Cuma hutbesinin kılıç çekilerek okunması" geleneği günümüzde Fatih Camii'nde yaşatılmaktadır.

 

Küçük Kilise (Şapel)

Şimdi göreceğimiz kilise Amasra’nın en eski yapılarından biri. Bu kilise o kadar eski ki her duvarı neredeyse kendi hikâyesini anlatıyor. Amasra iç kale içinde, eski bir Şapel diğer adıyla küçük kilise 9. yy. da çok itinalı bir tuğla-taş örgü sistemi ile yapılmıştır. Şapelin pencere kenarlarında da özel desenler kullanılmıştır. Ambon Tonozu’nda “ Hz. İsa’nın Göğe Yükselişi” betimlenmiştir. Bunun yanında Narthex ve Ambon’un diğer bölümleri, renkli ve dinsel konulu duvar resimleri (Fresk) ile süslüdür. Ancak, freskler zamanla hasar görmüştür. Apsis içten ve dıştan yarım yuvarlaktır.   15. yy. da mescide dönüştürülen şapel, 1930 yılında da ibadete kapatılmıştır. 2002 yılında Amasra Müzesi tarafından restore edilerek “Kültür ve Sanat Evi” olarak hizmete açılmıştır.

Çekiciler Çarşısı,  Çarşıya adını veren Çekicilik, bir ahşap oymacılığı süsleme sanatıdır. 17.yy'a dayanan ağaç oymacılığı, bugün Amasra ve köylerinde sürdürülmektedir. Özellikle Amasra'da, bulunduğu bölgenin doğal yapısının da etkisi ile bu el sanatı oldukça gelişmiştir. Bölgede yetişen ağaçlardan elverişli olanların el tezgâhlarında işlenmesi ve oyulmasıyla bu küçük eşyalar yapılmıştır. Zanaatkârların toplandığı Çekiciler çarşısı Amasra'nın en çok ziyaret edilen tarihi çarşılarından sadece biridir.

 

Yaklaşık bir buçuk saatlik yolcuğumuz sonrası Safranbolu merkeze ulaştığımızda öğle yemeği için serbest zaman veriyoruz ve turumuzun ikinci etabı olan Safranbolu bölgesini gezmeye devam ediyoruz.

Tarih boyunca çeşitli uygarlıkların egemen olduğu Safranbolu, sırasıyla Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik krallıklar, Romalılar, Selçuklular ve Türk beylikleri hâkimiyetine girmiştir. 1995 yılında il olan Karabük’ün sınırları içine alındı.

Önemli sayılabilecek zengin ormanlara sahip olan Safranbolu, siz değerli misafirlerimizi doğal güzellikleriyle Safranbolu’ya hayran bıraktıracak.

Hıdırlık Tepesi ile başlıyoruz; Safranbolu’nun panoramik güzelliklerini kucaklayan bu tepe, sevdiklerinizle geçmişin izini sürebileceğiniz bir seyir noktasıdır. Tarihi evleri ve sokaklarıyla geleneksel Türk toplum yaşantısını korumayı başaran Hıdırlık Tepesi, tıpkı ilçenin kendisi gibi tarihi olduğu kadar ziyaretçilere sunduğu muhteşem manzara ile önemli bir yere sahip. Şehrin kuş bakışı en güzel izlenebileceği yerlerden biri olan tepe, Türklerin Safranbolu'ya ilk geldiklerinde konuşlandıkları bölge olarak biliniyor. Burada yağmur dualarının ve hıdrellez kutlamalarının yapıldığı biliniyor.

 Şimdi sizleri bir zamanlar hem Osmanlı padişahlarına hem de tüccarlara ev sahipliği yapan Cinci Hoca adıyla bilinen ünlü bir Osmanlı Şeyhi olan Cinci Hoca Hanına götürüyoruz. Şimdilerde sadece hafızasında bu ihtişamı taşıyan duvarları kaldı. 17. yüzyıldan günümüze uzanan bu han, mistik havasıyla tarihin misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

 Sırasıyla Kaymakamlar Konağı, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Arastalar, İzzet Paşa Camii, Tarihi Safranbolu Çarşısı nı, Demirciler ve Bakırcılar Çarşısı, Kent Tarihi Müzesi ve son olarak Tarihi Saat Kulesi’ni geziyoruz.

Kaymakamlar Konağı: Hazır mısınız? Şimdi sizi tarihin derinliklerine doğru bir maceraya çıkartıyoruz. Osmanlı yaşam tarzını en ince ayrıntısına kadar hissettiren bu konak, tarih kokulu bir zaman tünelidir. Köprülü Mehmet Paşa Camii: Safranbolu’nun huzur dolu kalbi; sade mimarisi ve tarihi çınarlarıyla ruhunuzu dinlendirir. Arastalar: El sanatları ve otantik ürünlerin rengârenk sergilendiği bu çarşılar, adeta geçmişin bir aynasıdır. İzzet Paşa Camii: İhtişamlı kubbesi ve zarif detaylarıyla Osmanlı mimarisinin zarafetini yansıtır.

 Tarihi Safranbolu Çarşısı: Dar sokaklarında geçmişin fısıltılarıyla dolaşırken, nostalji dolu bir keşfe çıkabilirsiniz. Safranbolu’nun en çok ziyaretçi çeken noktalarından biri Tarihi Safranbolu Çarşısıdır. Bu çarşı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmesinin hakkını veren büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Osmanlı döneminin ticaret merkezi olarak kullanılan çarşı, daracık taş sokakları, ahşap cumbalı evleri ve rengârenk dükkânlarıyla ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarır. Çarşıda el yapımı bakır ürünlerinden geleneksel ahşap oymalara, Safranbolu’nun dünyaca ünlü safran bitkisinden yapılmış ürünlere kadar birçok otantik eşya bulabilirsiniz. Ayrıca, yöresel tatlar sunan restoran ve kafelerde Safranbolu’ya özgü "safranlı lokum" ve "çörek" gibi lezzetleri deneyimleyebilirsiniz.

Bu tarihi alanda gezinirken, aynı zamanda bölgedeki zanaatkârların işlerini yakından izleyebilir, geçmişin emek dolu dünyasına tanıklık edebilirsiniz. Tarihi Safranbolu Çarşısı, sadece alışveriş değil, ruhunuzu doyuracak bir kültür durağı olarak sizi kendine hayran bırakır. Demirciler Çarşısı: Çekiç sesleri arasında emek ve sanatın buluştuğu, unutulmaz bir atmosfer. Güneş Saati: Zamanın izlerini taşlayan bu eser, geçmişin mühendislik dehasını gözler önüne seriyor.

Kent Tarihi Müzesi: Safranbolu’nun dünü ve bugününü buluşturan, tarih tutkunlarının vazgeçilmez adresi. Tarihi Saat Kulesi: 18. yüzyıldan beri zamanın nöbetçisi olan bu kule, Safranbolu’nun simgelerinden biridir.

Saat 16.30 gibi Safranbolu da turumuzu sonlandırıp Konya’ya doğru hareket ediyoruz. Gece saatlerinde Konya’ya varıp turumuza katılan misafirlerimizle bir başka Blue&Route Tur macerasında görüşmek üzere vedalaşıyoruz.

 

Dahil Olanlar

·        Sabah kahvaltısı

·        Ulaşım

·        Profesyonel Rehberlik Hizmeti

·        Seyahat Sigortası

 

Hariç Olanlar

·       Öğle yemeği

·       Müze ve ören yeri girişleri

·       Kişisel harcamalar

Rezervasyon